Selected
Original Text
Suleyman Ates
Abdullah Yusuf Ali
Abdul Majid Daryabadi
Abul Ala Maududi
Ahmed Ali
Ahmed Raza Khan
A. J. Arberry
Ali Quli Qarai
Hasan al-Fatih Qaribullah and Ahmad Darwish
Mohammad Habib Shakir
Mohammed Marmaduke William Pickthall
Muhammad Sarwar
Muhammad Taqi-ud-Din al-Hilali and Muhammad Muhsin Khan
Safi-ur-Rahman al-Mubarakpuri
Saheeh International
Talal Itani
Transliteration
Wahiduddin Khan
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.
71:1
إِنَّآ أَرْسَلْنَا نُوحًا إِلَىٰ قَوْمِهِۦٓ أَنْ أَنذِرْ قَوْمَكَ مِن قَبْلِ أَن يَأْتِيَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ
71:1
Biz Nuh'u kavmine gönderdik: "Onlara acı bir azab gelmezden önce kavmini uyar," diye. - Suleyman Ates (Turkish)
71:2
قَالَ يَـٰقَوْمِ إِنِّى لَكُمْ نَذِيرٌ مُّبِينٌ
71:2
Ey kavmim, dedi, ben sizin için açık bir uyarıcıyım. - Suleyman Ates (Turkish)
71:3
أَنِ ٱعْبُدُوا۟ ٱللَّهَ وَٱتَّقُوهُ وَأَطِيعُونِ
71:3
Allah'a kulluk edin, O'ndan korkun, bana da ita'at edin. - Suleyman Ates (Turkish)
71:4
يَغْفِرْ لَكُم مِّن ذُنُوبِكُمْ وَيُؤَخِّرْكُمْ إِلَىٰٓ أَجَلٍ مُّسَمًّى ۚ إِنَّ أَجَلَ ٱللَّهِ إِذَا جَآءَ لَا يُؤَخَّرُ ۖ لَوْ كُنتُمْ تَعْلَمُونَ
71:4
Ki (Allah) günahlarınızdan bir kısmını bağışlasın ve sizi belli bir süreye kadar ertelesin. Zira Allah'ın süresi geldiği zaman ertelenmez. Bilir(kişiler) olsaydınız (bunu anlardınız). - Suleyman Ates (Turkish)
71:5
قَالَ رَبِّ إِنِّى دَعَوْتُ قَوْمِى لَيْلًا وَنَهَارًا
71:5
(Nuh:) "Rabbim, dedi, ben kavmimi gece gündüz da'vet ettim." - Suleyman Ates (Turkish)
71:6
فَلَمْ يَزِدْهُمْ دُعَآءِىٓ إِلَّا فِرَارًا
71:6
Benim da'vetim, onlara kaçışlarını artırmaktan başka bir katkıda bulunmadı. - Suleyman Ates (Turkish)
71:7
وَإِنِّى كُلَّمَا دَعَوْتُهُمْ لِتَغْفِرَ لَهُمْ جَعَلُوٓا۟ أَصَـٰبِعَهُمْ فِىٓ ءَاذَانِهِمْ وَٱسْتَغْشَوْا۟ ثِيَابَهُمْ وَأَصَرُّوا۟ وَٱسْتَكْبَرُوا۟ ٱسْتِكْبَارًا
71:7
Günahlarını bağışlaman için onları (sana) ne kadar da'vet ettimse parmaklarını kulaklarına tıkadılar, örtülerini başlarına çektiler, direttiler, çok böbürlendiler. - Suleyman Ates (Turkish)
71:8
ثُمَّ إِنِّى دَعَوْتُهُمْ جِهَارًا
71:8
Sonra ben onları açıkça da'vet ettim. - Suleyman Ates (Turkish)
71:9
ثُمَّ إِنِّىٓ أَعْلَنتُ لَهُمْ وَأَسْرَرْتُ لَهُمْ إِسْرَارًا
71:9
Sonra onlara açıktan söyledim, gizli gizli söyledim: And lo! I have made public proclamation unto them, and I have appealed to them in private. - Suleyman Ates (Turkish)
71:10
فَقُلْتُ ٱسْتَغْفِرُوا۟ رَبَّكُمْ إِنَّهُۥ كَانَ غَفَّارًا
71:10
'Rabbinizden mağfiret dileyin, çünkü O çok bağışlayandır' dedim." - Suleyman Ates (Turkish)
71:11
يُرْسِلِ ٱلسَّمَآءَ عَلَيْكُم مِّدْرَارًا
71:11
'(O'ndan mağfiret dileyin) Ki üzerinize gökten bol yağmur göndersin' - Suleyman Ates (Turkish)
71:12
وَيُمْدِدْكُم بِأَمْوَٰلٍ وَبَنِينَ وَيَجْعَل لَّكُمْ جَنَّـٰتٍ وَيَجْعَل لَّكُمْ أَنْهَـٰرًا
71:12
'Ve size mallarla, oğullarla yardım etsin, size bahçeler versin, ırmaklar versin' - Suleyman Ates (Turkish)
71:13
مَّا لَكُمْ لَا تَرْجُونَ لِلَّهِ وَقَارًا
71:13
Size ne oluyor ki, Allah için saygı ummuyorsunuz?' - Suleyman Ates (Turkish)
71:14
وَقَدْ خَلَقَكُمْ أَطْوَارًا
71:14
'Oysa O, sizi aşama, aşama yarattı.' - Suleyman Ates (Turkish)
71:15
أَلَمْ تَرَوْا۟ كَيْفَ خَلَقَ ٱللَّهُ سَبْعَ سَمَـٰوَٰتٍ طِبَاقًا
71:15
Görmediniz mi Allah nasıl yedi göğü birbiri üstünde tabaka tabaka yarattı?' - Suleyman Ates (Turkish)
71:16
وَجَعَلَ ٱلْقَمَرَ فِيهِنَّ نُورًا وَجَعَلَ ٱلشَّمْسَ سِرَاجًا
71:16
'Ve Ayı bunların içinde nur yaptı. Güneşi de bir lamba yaptı.' - Suleyman Ates (Turkish)
71:17
وَٱللَّهُ أَنۢبَتَكُم مِّنَ ٱلْأَرْضِ نَبَاتًا
71:17
Allah sizi yerden bir bitki olarak bitirdi.' - Suleyman Ates (Turkish)
71:18
ثُمَّ يُعِيدُكُمْ فِيهَا وَيُخْرِجُكُمْ إِخْرَاجًا
71:18
'Sonra yine oraya geri çevirecek ve tekrar çıkaracaktır.' - Suleyman Ates (Turkish)
71:19
وَٱللَّهُ جَعَلَ لَكُمُ ٱلْأَرْضَ بِسَاطًا
71:19
Allah, yeri sizin için bir sergi yaptı.' - Suleyman Ates (Turkish)
71:20
لِّتَسْلُكُوا۟ مِنْهَا سُبُلًا فِجَاجًا
71:20
'Ki onda açılan geniş geniş yollarda gidesiniz'." - Suleyman Ates (Turkish)
71:21
قَالَ نُوحٌ رَّبِّ إِنَّهُمْ عَصَوْنِى وَٱتَّبَعُوا۟ مَن لَّمْ يَزِدْهُ مَالُهُۥ وَوَلَدُهُۥٓ إِلَّا خَسَارًا
71:21
(Bu öğütlerin hiçbirinin fayda vermediğini gören) Nuh, (Rabbine dönerek): "Rabbim, dedi, onlar bana karşı geldiler de malı ve çocuğu kendisinin ziyanını artırmaktan başka işe yaramayan (şımarık, gururlu) bir adama uydular." - Suleyman Ates (Turkish)
71:22
وَمَكَرُوا۟ مَكْرًا كُبَّارًا
71:22
Büyük büyük tuzaklar kurdular. - Suleyman Ates (Turkish)
71:23
وَقَالُوا۟ لَا تَذَرُنَّ ءَالِهَتَكُمْ وَلَا تَذَرُنَّ وَدًّا وَلَا سُوَاعًا وَلَا يَغُوثَ وَيَعُوقَ وَنَسْرًا
71:23
Dediler ki: "Tanrılarınızı bırakmayın: Vedd'i, Suva'ı, Yeğus'u, Ye'uk'u ve Nesr'i bırakmayın!" - Suleyman Ates (Turkish)
71:24
وَقَدْ أَضَلُّوا۟ كَثِيرًا ۖ وَلَا تَزِدِ ٱلظَّـٰلِمِينَ إِلَّا ضَلَـٰلًا
71:24
(Böylece) Onlar, çok kimseyi yoldan çıkardılar. Sen de o zalimlere şaşkınlıktan başka bir şey artırma. - Suleyman Ates (Turkish)
71:25
مِّمَّا خَطِيٓـَٔـٰتِهِمْ أُغْرِقُوا۟ فَأُدْخِلُوا۟ نَارًا فَلَمْ يَجِدُوا۟ لَهُم مِّن دُونِ ٱللَّهِ أَنصَارًا
71:25
Hatalarından dolayı boğuldular, ateşe sokuldular, kendilerine Allah'tan başka yardımcılar da bulamadılar. - Suleyman Ates (Turkish)
71:26
وَقَالَ نُوحٌ رَّبِّ لَا تَذَرْ عَلَى ٱلْأَرْضِ مِنَ ٱلْكَـٰفِرِينَ دَيَّارًا
71:26
Nuh dedi ki: "Rabbim, yeryüzünde kafirlerden tek kişi bırakma." - Suleyman Ates (Turkish)
71:27
إِنَّكَ إِن تَذَرْهُمْ يُضِلُّوا۟ عِبَادَكَ وَلَا يَلِدُوٓا۟ إِلَّا فَاجِرًا كَفَّارًا
71:27
Çünkü sen onları bırakırsan, kullarını şaşırtırlar ve sadece ahlaksız, nankör (insanlar) doğururlar. - Suleyman Ates (Turkish)
71:28
رَّبِّ ٱغْفِرْ لِى وَلِوَٰلِدَىَّ وَلِمَن دَخَلَ بَيْتِىَ مُؤْمِنًا وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَٱلْمُؤْمِنَـٰتِ وَلَا تَزِدِ ٱلظَّـٰلِمِينَ إِلَّا تَبَارًۢا
71:28
Rabbim beni, babamı-anamı, inanarak evime gireni, inanan erkek ve kadınları bağışla; zalimlerin de sadece helakini artır (onların köklerini kurut)." - Suleyman Ates (Turkish)