Selected

Original Text
Alİ Bulaç

Available Translations

92 Al-Layl ٱللَّيْل

< Previous   21 Āyah   The Night      Next >  

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

92:1 وَٱلَّيْلِ إِذَا يَغْشَىٰ
92:1 Sarıp-örttüğü zaman geceye andolsun, - Alİ Bulaç (Turkish)

92:2 وَٱلنَّهَارِ إِذَا تَجَلَّىٰ
92:2 Parıldayıp-aydınlandığı zaman gündüze, - Alİ Bulaç (Turkish)

92:3 وَمَا خَلَقَ ٱلذَّكَرَ وَٱلْأُنثَىٰٓ
92:3 Erkeği ve dişiyi yaratana; - Alİ Bulaç (Turkish)

92:4 إِنَّ سَعْيَكُمْ لَشَتَّىٰ
92:4 Gerçekten sizin çabalarınız (çelişkili, parça parça) darmadağınıktır. - Alİ Bulaç (Turkish)

92:5 فَأَمَّا مَنْ أَعْطَىٰ وَٱتَّقَىٰ
92:5 Fakat kim verir ve korkup-sakınırsa, - Alİ Bulaç (Turkish)

92:6 وَصَدَّقَ بِٱلْحُسْنَىٰ
92:6 Ve en güzel olanı doğrularsa, - Alİ Bulaç (Turkish)

92:7 فَسَنُيَسِّرُهُۥ لِلْيُسْرَىٰ
92:7 Biz de onu kolay olan için başarılı kılacağız. - Alİ Bulaç (Turkish)

92:8 وَأَمَّا مَنۢ بَخِلَ وَٱسْتَغْنَىٰ
92:8 Kim de cimrilik eder, kendini müstağni görürse, - Alİ Bulaç (Turkish)

92:9 وَكَذَّبَ بِٱلْحُسْنَىٰ
92:9 Ve en güzel olanı yalan sayarsa, - Alİ Bulaç (Turkish)

92:10 فَسَنُيَسِّرُهُۥ لِلْعُسْرَىٰ
92:10 Biz de ona en zorlu olanı (azaba uğramasını) kolaylaştıracağız. - Alİ Bulaç (Turkish)

92:11 وَمَا يُغْنِى عَنْهُ مَالُهُۥٓ إِذَا تَرَدَّىٰٓ
92:11 Tereddi edeceği (başaşağı düşüşe uğrayacağı) zaman, malı ona hiç yarar sağlamaz. - Alİ Bulaç (Turkish)

92:12 إِنَّ عَلَيْنَا لَلْهُدَىٰ
92:12 Şüphesiz, Bize ait olan, yol göstermektir. - Alİ Bulaç (Turkish)

92:13 وَإِنَّ لَنَا لَلْـَٔاخِرَةَ وَٱلْأُولَىٰ
92:13 Gerçekten, son da, ilk de (ahiret ve dünya) Bizimdir. - Alİ Bulaç (Turkish)

92:14 فَأَنذَرْتُكُمْ نَارًا تَلَظَّىٰ
92:14 Artık sizi, 'alevleri kabardıkça kabaran' bir ateşle uyardım. - Alİ Bulaç (Turkish)

92:15 لَا يَصْلَىٰهَآ إِلَّا ٱلْأَشْقَى
92:15 Ona, ancak en bedbaht olandan başkası yollanmaz; - Alİ Bulaç (Turkish)

92:16 ٱلَّذِى كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰ
92:16 Ki o, yalanlamış ve yüz çevirmişti. - Alİ Bulaç (Turkish)

92:17 وَسَيُجَنَّبُهَا ٱلْأَتْقَى
92:17 Sakınan ise, ondan uzak tutulacaktır. - Alİ Bulaç (Turkish)

92:18 ٱلَّذِى يُؤْتِى مَالَهُۥ يَتَزَكَّىٰ
92:18 Ki o, malını vererek temizlenip-arınır. - Alİ Bulaç (Turkish)

92:19 وَمَا لِأَحَدٍ عِندَهُۥ مِن نِّعْمَةٍ تُجْزَىٰٓ
92:19 Onun yanında hiç kimsenin karşılığı verilecek bir nimeti (borcu) yoktur. - Alİ Bulaç (Turkish)

92:20 إِلَّا ٱبْتِغَآءَ وَجْهِ رَبِّهِ ٱلْأَعْلَىٰ
92:20 Ancak Yüce Rabbinin rızasını aramak için (verir). - Alİ Bulaç (Turkish)

92:21 وَلَسَوْفَ يَرْضَىٰ
92:21 Muhakkak kendisi de ileride razı olacaktır. - Alİ Bulaç (Turkish)