Selected
Original Text
Alİ Bulaç
Abdullah Yusuf Ali
Abdul Majid Daryabadi
Abul Ala Maududi
Ahmed Ali
Ahmed Raza Khan
A. J. Arberry
Ali Quli Qarai
Hasan al-Fatih Qaribullah and Ahmad Darwish
Mohammad Habib Shakir
Mohammed Marmaduke William Pickthall
Muhammad Sarwar
Muhammad Taqi-ud-Din al-Hilali and Muhammad Muhsin Khan
Safi-ur-Rahman al-Mubarakpuri
Saheeh International
Talal Itani
Transliteration
Wahiduddin Khan
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.
92:1
وَٱلَّيْلِ إِذَا يَغْشَىٰ
92:1
Sarıp-örttüğü zaman geceye andolsun, - Alİ Bulaç (Turkish)
92:2
وَٱلنَّهَارِ إِذَا تَجَلَّىٰ
92:2
Parıldayıp-aydınlandığı zaman gündüze, - Alİ Bulaç (Turkish)
92:3
وَمَا خَلَقَ ٱلذَّكَرَ وَٱلْأُنثَىٰٓ
92:3
Erkeği ve dişiyi yaratana; - Alİ Bulaç (Turkish)
92:4
إِنَّ سَعْيَكُمْ لَشَتَّىٰ
92:4
Gerçekten sizin çabalarınız (çelişkili, parça parça) darmadağınıktır. - Alİ Bulaç (Turkish)
92:5
فَأَمَّا مَنْ أَعْطَىٰ وَٱتَّقَىٰ
92:5
Fakat kim verir ve korkup-sakınırsa, - Alİ Bulaç (Turkish)
92:6
وَصَدَّقَ بِٱلْحُسْنَىٰ
92:6
Ve en güzel olanı doğrularsa, - Alİ Bulaç (Turkish)
92:7
فَسَنُيَسِّرُهُۥ لِلْيُسْرَىٰ
92:7
Biz de onu kolay olan için başarılı kılacağız. - Alİ Bulaç (Turkish)
92:8
وَأَمَّا مَنۢ بَخِلَ وَٱسْتَغْنَىٰ
92:8
Kim de cimrilik eder, kendini müstağni görürse, - Alİ Bulaç (Turkish)
92:9
وَكَذَّبَ بِٱلْحُسْنَىٰ
92:9
Ve en güzel olanı yalan sayarsa, - Alİ Bulaç (Turkish)
92:10
فَسَنُيَسِّرُهُۥ لِلْعُسْرَىٰ
92:10
Biz de ona en zorlu olanı (azaba uğramasını) kolaylaştıracağız. - Alİ Bulaç (Turkish)
92:11
وَمَا يُغْنِى عَنْهُ مَالُهُۥٓ إِذَا تَرَدَّىٰٓ
92:11
Tereddi edeceği (başaşağı düşüşe uğrayacağı) zaman, malı ona hiç yarar sağlamaz. - Alİ Bulaç (Turkish)
92:12
إِنَّ عَلَيْنَا لَلْهُدَىٰ
92:12
Şüphesiz, Bize ait olan, yol göstermektir. - Alİ Bulaç (Turkish)
92:13
وَإِنَّ لَنَا لَلْـَٔاخِرَةَ وَٱلْأُولَىٰ
92:13
Gerçekten, son da, ilk de (ahiret ve dünya) Bizimdir. - Alİ Bulaç (Turkish)
92:14
فَأَنذَرْتُكُمْ نَارًا تَلَظَّىٰ
92:14
Artık sizi, 'alevleri kabardıkça kabaran' bir ateşle uyardım. - Alİ Bulaç (Turkish)
92:15
لَا يَصْلَىٰهَآ إِلَّا ٱلْأَشْقَى
92:15
Ona, ancak en bedbaht olandan başkası yollanmaz; - Alİ Bulaç (Turkish)
92:16
ٱلَّذِى كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰ
92:16
Ki o, yalanlamış ve yüz çevirmişti. - Alİ Bulaç (Turkish)
92:17
وَسَيُجَنَّبُهَا ٱلْأَتْقَى
92:17
Sakınan ise, ondan uzak tutulacaktır. - Alİ Bulaç (Turkish)
92:18
ٱلَّذِى يُؤْتِى مَالَهُۥ يَتَزَكَّىٰ
92:18
Ki o, malını vererek temizlenip-arınır. - Alİ Bulaç (Turkish)
92:19
وَمَا لِأَحَدٍ عِندَهُۥ مِن نِّعْمَةٍ تُجْزَىٰٓ
92:19
Onun yanında hiç kimsenin karşılığı verilecek bir nimeti (borcu) yoktur. - Alİ Bulaç (Turkish)
92:20
إِلَّا ٱبْتِغَآءَ وَجْهِ رَبِّهِ ٱلْأَعْلَىٰ
92:20
Ancak Yüce Rabbinin rızasını aramak için (verir). - Alİ Bulaç (Turkish)
92:21
وَلَسَوْفَ يَرْضَىٰ
92:21
Muhakkak kendisi de ileride razı olacaktır. - Alİ Bulaç (Turkish)