Selected
Original Text
Edip Yüksel
Abdullah Yusuf Ali
Abdul Majid Daryabadi
Abul Ala Maududi
Ahmed Ali
Ahmed Raza Khan
A. J. Arberry
Ali Quli Qarai
Hasan al-Fatih Qaribullah and Ahmad Darwish
Mohammad Habib Shakir
Mohammed Marmaduke William Pickthall
Muhammad Sarwar
Muhammad Taqi-ud-Din al-Hilali and Muhammad Muhsin Khan
Safi-ur-Rahman al-Mubarakpuri
Saheeh International
Talal Itani
Transliteration
Wahiduddin Khan
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.
83:1
وَيْلٌ لِّلْمُطَفِّفِينَ
83:1
Yazıklar olsun kandıranlara. - Edip Yüksel (Turkish)
83:2
ٱلَّذِينَ إِذَا ٱكْتَالُوا۟ عَلَى ٱلنَّاسِ يَسْتَوْفُونَ
83:2
Halktan bir şey aldıklarında ölçüyü tam uygularlar. - Edip Yüksel (Turkish)
83:3
وَإِذَا كَالُوهُمْ أَو وَّزَنُوهُمْ يُخْسِرُونَ
83:3
Verdikleri zaman ise ölçüyü ve tartıyı eksik tutarlar. - Edip Yüksel (Turkish)
83:4
أَلَا يَظُنُّ أُو۟لَـٰٓئِكَ أَنَّهُم مَّبْعُوثُونَ
83:4
Onlar hiç dirileceklerini sanmazlar mı? - Edip Yüksel (Turkish)
83:5
لِيَوْمٍ عَظِيمٍ
83:5
Büyük bir günde? - Edip Yüksel (Turkish)
83:6
يَوْمَ يَقُومُ ٱلنَّاسُ لِرَبِّ ٱلْعَـٰلَمِينَ
83:6
O gün halk Evrenlerin Rabbinin huzurunda dururlar. - Edip Yüksel (Turkish)
83:7
كَلَّآ إِنَّ كِتَـٰبَ ٱلْفُجَّارِ لَفِى سِجِّينٍ
83:7
Doğrusu, kötülerin yazgısı Siccin'dedir. - Edip Yüksel (Turkish)
83:8
وَمَآ أَدْرَىٰكَ مَا سِجِّينٌ
83:8
Siccin nedir bilir misin? - Edip Yüksel (Turkish)
83:9
كِتَـٰبٌ مَّرْقُومٌ
83:9
Rakamlanmış bir kitaptır. - Edip Yüksel (Turkish)
83:10
وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ
83:10
O gün yalanlayanlara yazıklar olsun. - Edip Yüksel (Turkish)
83:11
ٱلَّذِينَ يُكَذِّبُونَ بِيَوْمِ ٱلدِّينِ
83:11
Onlar Din Gününü yalanlar. - Edip Yüksel (Turkish)
83:12
وَمَا يُكَذِّبُ بِهِۦٓ إِلَّا كُلُّ مُعْتَدٍ أَثِيمٍ
83:12
Onu ancak azgın günahkarlar yalanlar. - Edip Yüksel (Turkish)
83:13
إِذَا تُتْلَىٰ عَلَيْهِ ءَايَـٰتُنَا قَالَ أَسَـٰطِيرُ ٱلْأَوَّلِينَ
83:13
Kendisine ayetlerimiz iletildiğinde, "Efsane" derdi. - Edip Yüksel (Turkish)
83:14
كَلَّا ۖ بَلْ ۜ رَانَ عَلَىٰ قُلُوبِهِم مَّا كَانُوا۟ يَكْسِبُونَ
83:14
Doğrusu, işledikleri günahlar kalplerini kaplamış. - Edip Yüksel (Turkish)
83:15
كَلَّآ إِنَّهُمْ عَن رَّبِّهِمْ يَوْمَئِذٍ لَّمَحْجُوبُونَ
83:15
Doğrusu, o gün onlar Rab'lerinden perdelenir. - Edip Yüksel (Turkish)
83:16
ثُمَّ إِنَّهُمْ لَصَالُوا۟ ٱلْجَحِيمِ
83:16
Ve böylece onlar cehenneme atılır. - Edip Yüksel (Turkish)
83:17
ثُمَّ يُقَالُ هَـٰذَا ٱلَّذِى كُنتُم بِهِۦ تُكَذِّبُونَ
83:17
"Yalanlamakta olduğunuz şey işte budur" denir. - Edip Yüksel (Turkish)
83:18
كَلَّآ إِنَّ كِتَـٰبَ ٱلْأَبْرَارِ لَفِى عِلِّيِّينَ
83:18
Doğrusu, iyilerin kitabı İlliyyun'dadır. - Edip Yüksel (Turkish)
83:19
وَمَآ أَدْرَىٰكَ مَا عِلِّيُّونَ
83:19
İlliyyun nedir bilir misin? - Edip Yüksel (Turkish)
83:20
كِتَـٰبٌ مَّرْقُومٌ
83:20
Rakamlanmış bir kitaptır. - Edip Yüksel (Turkish)
83:21
يَشْهَدُهُ ٱلْمُقَرَّبُونَ
83:21
(Tanrı'ya) yakın olanlar ona tanık olur. - Edip Yüksel (Turkish)
83:22
إِنَّ ٱلْأَبْرَارَ لَفِى نَعِيمٍ
83:22
İyiler nimetler içindedir. - Edip Yüksel (Turkish)
83:23
عَلَى ٱلْأَرَآئِكِ يَنظُرُونَ
83:23
Koltuklar üzerinde çevreyi seyrederler. - Edip Yüksel (Turkish)
83:24
تَعْرِفُ فِى وُجُوهِهِمْ نَضْرَةَ ٱلنَّعِيمِ
83:24
Yüzlerinden nimetlerin sevinç ve parıltısını okursun. - Edip Yüksel (Turkish)
83:25
يُسْقَوْنَ مِن رَّحِيقٍ مَّخْتُومٍ
83:25
Çeşni katılmış bir nektardan içirilecekler. - Edip Yüksel (Turkish)
83:26
خِتَـٰمُهُۥ مِسْكٌ ۚ وَفِى ذَٰلِكَ فَلْيَتَنَافَسِ ٱلْمُتَنَـٰفِسُونَ
83:26
Çeşnisi misktir. Yarışanlar işte bunun için yarışsınlar. - Edip Yüksel (Turkish)
83:27
وَمِزَاجُهُۥ مِن تَسْنِيمٍ
83:27
Onun karışımı Tesnimdir - Edip Yüksel (Turkish)
83:28
عَيْنًا يَشْرَبُ بِهَا ٱلْمُقَرَّبُونَ
83:28
Ki o, (Tanrı'ya) yakın olanların içtiği bir pınardır. - Edip Yüksel (Turkish)
83:29
إِنَّ ٱلَّذِينَ أَجْرَمُوا۟ كَانُوا۟ مِنَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ يَضْحَكُونَ
83:29
Suçlular, inananlara gülerlerdi. - Edip Yüksel (Turkish)
83:30
وَإِذَا مَرُّوا۟ بِهِمْ يَتَغَامَزُونَ
83:30
Yanlarından geçtikleri zaman da birbirlerine göz kaş edip küçümserlerdi. - Edip Yüksel (Turkish)
83:31
وَإِذَا ٱنقَلَبُوٓا۟ إِلَىٰٓ أَهْلِهِمُ ٱنقَلَبُوا۟ فَكِهِينَ
83:31
Taraftarlarının yanına döndükleri zaman da alaya alırlardı. - Edip Yüksel (Turkish)
83:32
وَإِذَا رَأَوْهُمْ قَالُوٓا۟ إِنَّ هَـٰٓؤُلَآءِ لَضَآلُّونَ
83:32
Onları gördüklerinde, "Bunlar sapıklardır!" derlerdi. - Edip Yüksel (Turkish)
83:33
وَمَآ أُرْسِلُوا۟ عَلَيْهِمْ حَـٰفِظِينَ
83:33
Oysa onların üzerine gözcü olarak gönderilmemişlerdi. - Edip Yüksel (Turkish)
83:34
فَٱلْيَوْمَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ مِنَ ٱلْكُفَّارِ يَضْحَكُونَ
83:34
Bugün de inananlar inkarcılara güler. - Edip Yüksel (Turkish)
83:35
عَلَى ٱلْأَرَآئِكِ يَنظُرُونَ
83:35
Koltuklar üzerinde bakarlar: - Edip Yüksel (Turkish)
83:36
هَلْ ثُوِّبَ ٱلْكُفَّارُ مَا كَانُوا۟ يَفْعَلُونَ
83:36
İnkarcılar yaptıklarıyla cezalandılar mı diye. - Edip Yüksel (Turkish)