Selected

Original Text
Edip Yüksel

Available Translations

83 Al-Muţaffifīn ٱلْمُطَفِّفِين

< Previous   36 Āyah   The Defrauding      Next >  

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

83:1 وَيْلٌ لِّلْمُطَفِّفِينَ
83:1 Yazıklar olsun kandıranlara. - Edip Yüksel (Turkish)

83:2 ٱلَّذِينَ إِذَا ٱكْتَالُوا۟ عَلَى ٱلنَّاسِ يَسْتَوْفُونَ
83:2 Halktan bir şey aldıklarında ölçüyü tam uygularlar. - Edip Yüksel (Turkish)

83:3 وَإِذَا كَالُوهُمْ أَو وَّزَنُوهُمْ يُخْسِرُونَ
83:3 Verdikleri zaman ise ölçüyü ve tartıyı eksik tutarlar. - Edip Yüksel (Turkish)

83:4 أَلَا يَظُنُّ أُو۟لَـٰٓئِكَ أَنَّهُم مَّبْعُوثُونَ
83:4 Onlar hiç dirileceklerini sanmazlar mı? - Edip Yüksel (Turkish)

83:5 لِيَوْمٍ عَظِيمٍ
83:5 Büyük bir günde? - Edip Yüksel (Turkish)

83:6 يَوْمَ يَقُومُ ٱلنَّاسُ لِرَبِّ ٱلْعَـٰلَمِينَ
83:6 O gün halk Evrenlerin Rabbinin huzurunda dururlar. - Edip Yüksel (Turkish)

83:7 كَلَّآ إِنَّ كِتَـٰبَ ٱلْفُجَّارِ لَفِى سِجِّينٍ
83:7 Doğrusu, kötülerin yazgısı Siccin'dedir. - Edip Yüksel (Turkish)

83:8 وَمَآ أَدْرَىٰكَ مَا سِجِّينٌ
83:8 Siccin nedir bilir misin? - Edip Yüksel (Turkish)

83:9 كِتَـٰبٌ مَّرْقُومٌ
83:9 Rakamlanmış bir kitaptır. - Edip Yüksel (Turkish)

83:10 وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ
83:10 O gün yalanlayanlara yazıklar olsun. - Edip Yüksel (Turkish)

83:11 ٱلَّذِينَ يُكَذِّبُونَ بِيَوْمِ ٱلدِّينِ
83:11 Onlar Din Gününü yalanlar. - Edip Yüksel (Turkish)

83:12 وَمَا يُكَذِّبُ بِهِۦٓ إِلَّا كُلُّ مُعْتَدٍ أَثِيمٍ
83:12 Onu ancak azgın günahkarlar yalanlar. - Edip Yüksel (Turkish)

83:13 إِذَا تُتْلَىٰ عَلَيْهِ ءَايَـٰتُنَا قَالَ أَسَـٰطِيرُ ٱلْأَوَّلِينَ
83:13 Kendisine ayetlerimiz iletildiğinde, "Efsane" derdi. - Edip Yüksel (Turkish)

83:14 كَلَّا ۖ بَلْ ۜ رَانَ عَلَىٰ قُلُوبِهِم مَّا كَانُوا۟ يَكْسِبُونَ
83:14 Doğrusu, işledikleri günahlar kalplerini kaplamış. - Edip Yüksel (Turkish)

83:15 كَلَّآ إِنَّهُمْ عَن رَّبِّهِمْ يَوْمَئِذٍ لَّمَحْجُوبُونَ
83:15 Doğrusu, o gün onlar Rab'lerinden perdelenir. - Edip Yüksel (Turkish)

83:16 ثُمَّ إِنَّهُمْ لَصَالُوا۟ ٱلْجَحِيمِ
83:16 Ve böylece onlar cehenneme atılır. - Edip Yüksel (Turkish)

83:17 ثُمَّ يُقَالُ هَـٰذَا ٱلَّذِى كُنتُم بِهِۦ تُكَذِّبُونَ
83:17 "Yalanlamakta olduğunuz şey işte budur" denir. - Edip Yüksel (Turkish)

83:18 كَلَّآ إِنَّ كِتَـٰبَ ٱلْأَبْرَارِ لَفِى عِلِّيِّينَ
83:18 Doğrusu, iyilerin kitabı İlliyyun'dadır. - Edip Yüksel (Turkish)

83:19 وَمَآ أَدْرَىٰكَ مَا عِلِّيُّونَ
83:19 İlliyyun nedir bilir misin? - Edip Yüksel (Turkish)

83:20 كِتَـٰبٌ مَّرْقُومٌ
83:20 Rakamlanmış bir kitaptır. - Edip Yüksel (Turkish)

83:21 يَشْهَدُهُ ٱلْمُقَرَّبُونَ
83:21 (Tanrı'ya) yakın olanlar ona tanık olur. - Edip Yüksel (Turkish)

83:22 إِنَّ ٱلْأَبْرَارَ لَفِى نَعِيمٍ
83:22 İyiler nimetler içindedir. - Edip Yüksel (Turkish)

83:23 عَلَى ٱلْأَرَآئِكِ يَنظُرُونَ
83:23 Koltuklar üzerinde çevreyi seyrederler. - Edip Yüksel (Turkish)

83:24 تَعْرِفُ فِى وُجُوهِهِمْ نَضْرَةَ ٱلنَّعِيمِ
83:24 Yüzlerinden nimetlerin sevinç ve parıltısını okursun. - Edip Yüksel (Turkish)

83:25 يُسْقَوْنَ مِن رَّحِيقٍ مَّخْتُومٍ
83:25 Çeşni katılmış bir nektardan içirilecekler. - Edip Yüksel (Turkish)

83:26 خِتَـٰمُهُۥ مِسْكٌ ۚ وَفِى ذَٰلِكَ فَلْيَتَنَافَسِ ٱلْمُتَنَـٰفِسُونَ
83:26 Çeşnisi misktir. Yarışanlar işte bunun için yarışsınlar. - Edip Yüksel (Turkish)

83:27 وَمِزَاجُهُۥ مِن تَسْنِيمٍ
83:27 Onun karışımı Tesnimdir - Edip Yüksel (Turkish)

83:28 عَيْنًا يَشْرَبُ بِهَا ٱلْمُقَرَّبُونَ
83:28 Ki o, (Tanrı'ya) yakın olanların içtiği bir pınardır. - Edip Yüksel (Turkish)

83:29 إِنَّ ٱلَّذِينَ أَجْرَمُوا۟ كَانُوا۟ مِنَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ يَضْحَكُونَ
83:29 Suçlular, inananlara gülerlerdi. - Edip Yüksel (Turkish)

83:30 وَإِذَا مَرُّوا۟ بِهِمْ يَتَغَامَزُونَ
83:30 Yanlarından geçtikleri zaman da birbirlerine göz kaş edip küçümserlerdi. - Edip Yüksel (Turkish)

83:31 وَإِذَا ٱنقَلَبُوٓا۟ إِلَىٰٓ أَهْلِهِمُ ٱنقَلَبُوا۟ فَكِهِينَ
83:31 Taraftarlarının yanına döndükleri zaman da alaya alırlardı. - Edip Yüksel (Turkish)

83:32 وَإِذَا رَأَوْهُمْ قَالُوٓا۟ إِنَّ هَـٰٓؤُلَآءِ لَضَآلُّونَ
83:32 Onları gördüklerinde, "Bunlar sapıklardır!" derlerdi. - Edip Yüksel (Turkish)

83:33 وَمَآ أُرْسِلُوا۟ عَلَيْهِمْ حَـٰفِظِينَ
83:33 Oysa onların üzerine gözcü olarak gönderilmemişlerdi. - Edip Yüksel (Turkish)

83:34 فَٱلْيَوْمَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ مِنَ ٱلْكُفَّارِ يَضْحَكُونَ
83:34 Bugün de inananlar inkarcılara güler. - Edip Yüksel (Turkish)

83:35 عَلَى ٱلْأَرَآئِكِ يَنظُرُونَ
83:35 Koltuklar üzerinde bakarlar: - Edip Yüksel (Turkish)

83:36 هَلْ ثُوِّبَ ٱلْكُفَّارُ مَا كَانُوا۟ يَفْعَلُونَ
83:36 İnkarcılar yaptıklarıyla cezalandılar mı diye. - Edip Yüksel (Turkish)