Selected

Original Text
Edip Yüksel

Available Translations

88 Al-Ghāshiyah ٱلْغَاشِيَة

< Previous   26 Āyah   The Overwhelming      Next >  

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

88:1 هَلْ أَتَىٰكَ حَدِيثُ ٱلْغَـٰشِيَةِ
88:1 Sana o bunaltanın haberi ulaştı mı? - Edip Yüksel (Turkish)

88:2 وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ خَـٰشِعَةٌ
88:2 O gün yüzler saygı gösterir. - Edip Yüksel (Turkish)

88:3 عَامِلَةٌ نَّاصِبَةٌ
88:3 Çalışmıştır, yorgun düşmüştür. - Edip Yüksel (Turkish)

88:4 تَصْلَىٰ نَارًا حَامِيَةً
88:4 Kızgın ateşe girerler. - Edip Yüksel (Turkish)

88:5 تُسْقَىٰ مِنْ عَيْنٍ ءَانِيَةٍ
88:5 Kaynar bir pınardan içirilirler. - Edip Yüksel (Turkish)

88:6 لَّيْسَ لَهُمْ طَعَامٌ إِلَّا مِن ضَرِيعٍ
88:6 Değersiz bir yiyeceğin dışında bir şeyleri yoktur; - Edip Yüksel (Turkish)

88:7 لَّا يُسْمِنُ وَلَا يُغْنِى مِن جُوعٍ
88:7 Ne besler, ne de açlığı giderir. - Edip Yüksel (Turkish)

88:8 وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ نَّاعِمَةٌ
88:8 O gün başka yüzler de var ki mutludur. - Edip Yüksel (Turkish)

88:9 لِّسَعْيِهَا رَاضِيَةٌ
88:9 Yaptıklarından ötürü sevinçlidir. - Edip Yüksel (Turkish)

88:10 فِى جَنَّةٍ عَالِيَةٍ
88:10 Yüksek bir cennettedir. - Edip Yüksel (Turkish)

88:11 لَّا تَسْمَعُ فِيهَا لَـٰغِيَةً
88:11 Orada bir saçmalık işitmezler. - Edip Yüksel (Turkish)

88:12 فِيهَا عَيْنٌ جَارِيَةٌ
88:12 Orada akan bir kaynak var. - Edip Yüksel (Turkish)

88:13 فِيهَا سُرُرٌ مَّرْفُوعَةٌ
88:13 Orada yüksek mobilyalar var. - Edip Yüksel (Turkish)

88:14 وَأَكْوَابٌ مَّوْضُوعَةٌ
88:14 Kadehler konulmuş, - Edip Yüksel (Turkish)

88:15 وَنَمَارِقُ مَصْفُوفَةٌ
88:15 Yastıklar dizilmiş, - Edip Yüksel (Turkish)

88:16 وَزَرَابِىُّ مَبْثُوثَةٌ
88:16 Ve halılar serilmiştir. - Edip Yüksel (Turkish)

88:17 أَفَلَا يَنظُرُونَ إِلَى ٱلْإِبِلِ كَيْفَ خُلِقَتْ
88:17 Bakmazlar mı develere, nasıl yaratıldı? - Edip Yüksel (Turkish)

88:18 وَإِلَى ٱلسَّمَآءِ كَيْفَ رُفِعَتْ
88:18 Ve göğe, nasıl yükseltildi? - Edip Yüksel (Turkish)

88:19 وَإِلَى ٱلْجِبَالِ كَيْفَ نُصِبَتْ
88:19 Ve dağlara, nasıl dikildi? - Edip Yüksel (Turkish)

88:20 وَإِلَى ٱلْأَرْضِ كَيْفَ سُطِحَتْ
88:20 Ve yere, nasıl döşendi? - Edip Yüksel (Turkish)

88:21 فَذَكِّرْ إِنَّمَآ أَنتَ مُذَكِّرٌ
88:21 Hatırlat, çünkü sen hatırlatıcısın. - Edip Yüksel (Turkish)

88:22 لَّسْتَ عَلَيْهِم بِمُصَيْطِرٍ
88:22 Sen onları zorlayacak değilsin. - Edip Yüksel (Turkish)

88:23 إِلَّا مَن تَوَلَّىٰ وَكَفَرَ
88:23 Fakat kim yüz çevirir ve inkar ederse, - Edip Yüksel (Turkish)

88:24 فَيُعَذِّبُهُ ٱللَّهُ ٱلْعَذَابَ ٱلْأَكْبَرَ
88:24 ALLAH onu en büyük ceza ile cezalandırır. - Edip Yüksel (Turkish)

88:25 إِنَّ إِلَيْنَآ إِيَابَهُمْ
88:25 Onların dönüşleri bizedir. - Edip Yüksel (Turkish)

88:26 ثُمَّ إِنَّ عَلَيْنَا حِسَابَهُم
88:26 Hesaplarını görmek de bize düşer. - Edip Yüksel (Turkish)