Selected

Original Text
Suleyman Ates

Available Translations

88 Al-Ghāshiyah ٱلْغَاشِيَة

< Previous   26 Āyah   The Overwhelming      Next >  

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

88:1 هَلْ أَتَىٰكَ حَدِيثُ ٱلْغَـٰشِيَةِ
88:1 (Şiddet ve dehşetiyle her şeyi) Sarıp kaplayacak olan(o felaket)in haberi sana geldi mi? - Suleyman Ates (Turkish)

88:2 وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ خَـٰشِعَةٌ
88:2 Yüzler var ki o gün öne düşüktür, - Suleyman Ates (Turkish)

88:3 عَامِلَةٌ نَّاصِبَةٌ
88:3 Çalışır, yorulur. - Suleyman Ates (Turkish)

88:4 تَصْلَىٰ نَارًا حَامِيَةً
88:4 Kızgın ateşe girerler. - Suleyman Ates (Turkish)

88:5 تُسْقَىٰ مِنْ عَيْنٍ ءَانِيَةٍ
88:5 Kendilerine kaynamış bir gözeden (su) içirilir. - Suleyman Ates (Turkish)

88:6 لَّيْسَ لَهُمْ طَعَامٌ إِلَّا مِن ضَرِيعٍ
88:6 Onlar için kuru dikenden başka yiyecek de yoktur. - Suleyman Ates (Turkish)

88:7 لَّا يُسْمِنُ وَلَا يُغْنِى مِن جُوعٍ
88:7 O da ne semirtir, ne de açlığı giderir. - Suleyman Ates (Turkish)

88:8 وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ نَّاعِمَةٌ
88:8 Yüzler de var ki o gün ni'met içinde mutlu, - Suleyman Ates (Turkish)

88:9 لِّسَعْيِهَا رَاضِيَةٌ
88:9 İşinden memnun, - Suleyman Ates (Turkish)

88:10 فِى جَنَّةٍ عَالِيَةٍ
88:10 Yüksek bir bahçededir. - Suleyman Ates (Turkish)

88:11 لَّا تَسْمَعُ فِيهَا لَـٰغِيَةً
88:11 Orada boş söz işitmezler. - Suleyman Ates (Turkish)

88:12 فِيهَا عَيْنٌ جَارِيَةٌ
88:12 Orada akan bir kaynak vardır. - Suleyman Ates (Turkish)

88:13 فِيهَا سُرُرٌ مَّرْفُوعَةٌ
88:13 Orada yükseltilmiş tahtlar, - Suleyman Ates (Turkish)

88:14 وَأَكْوَابٌ مَّوْضُوعَةٌ
88:14 Konulmuş kadehler, - Suleyman Ates (Turkish)

88:15 وَنَمَارِقُ مَصْفُوفَةٌ
88:15 Dizilmiş yastıklar, - Suleyman Ates (Turkish)

88:16 وَزَرَابِىُّ مَبْثُوثَةٌ
88:16 Serilmiş halılar vardır. - Suleyman Ates (Turkish)

88:17 أَفَلَا يَنظُرُونَ إِلَى ٱلْإِبِلِ كَيْفَ خُلِقَتْ
88:17 Bakmıyorlar mı develere, nasıl yaratılmış? - Suleyman Ates (Turkish)

88:18 وَإِلَى ٱلسَّمَآءِ كَيْفَ رُفِعَتْ
88:18 Göğe, nasıl yükseltilmiş? - Suleyman Ates (Turkish)

88:19 وَإِلَى ٱلْجِبَالِ كَيْفَ نُصِبَتْ
88:19 Dağlara, nasıl dikilmiş? - Suleyman Ates (Turkish)

88:20 وَإِلَى ٱلْأَرْضِ كَيْفَ سُطِحَتْ
88:20 Yere, nasıl yayılıp döşenmiş? - Suleyman Ates (Turkish)

88:21 فَذَكِّرْ إِنَّمَآ أَنتَ مُذَكِّرٌ
88:21 Öğüt ver, çünkü sen ancak öğüt verensin. - Suleyman Ates (Turkish)

88:22 لَّسْتَ عَلَيْهِم بِمُصَيْطِرٍ
88:22 Onların üzerinde zorlayıcı değilsin. - Suleyman Ates (Turkish)

88:23 إِلَّا مَن تَوَلَّىٰ وَكَفَرَ
88:23 Ancak kim yüz çevirir ve inanmazsa, - Suleyman Ates (Turkish)

88:24 فَيُعَذِّبُهُ ٱللَّهُ ٱلْعَذَابَ ٱلْأَكْبَرَ
88:24 Allah ona en büyük azabı eder, - Suleyman Ates (Turkish)

88:25 إِنَّ إِلَيْنَآ إِيَابَهُمْ
88:25 Dönüşleri Bizedir. - Suleyman Ates (Turkish)

88:26 ثُمَّ إِنَّ عَلَيْنَا حِسَابَهُم
88:26 Sonra onların hesabını görmek Bize düşer. - Suleyman Ates (Turkish)