Selected

Original Text
Suleyman Ates

Available Translations

82 Al-'Infiţār ٱلْإِنْفِطَار

< Previous   19 Āyah   The Cleaving      Next >  

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

82:1 إِذَا ٱلسَّمَآءُ ٱنفَطَرَتْ
82:1 Gök yarıldığı zaman, - Suleyman Ates (Turkish)

82:2 وَإِذَا ٱلْكَوَاكِبُ ٱنتَثَرَتْ
82:2 Yıldızlar saçıldığı zaman, - Suleyman Ates (Turkish)

82:3 وَإِذَا ٱلْبِحَارُ فُجِّرَتْ
82:3 Denizler fışkırtıldığı zaman, - Suleyman Ates (Turkish)

82:4 وَإِذَا ٱلْقُبُورُ بُعْثِرَتْ
82:4 Kabirlerin içi dışına getirildiği zaman, - Suleyman Ates (Turkish)

82:5 عَلِمَتْ نَفْسٌ مَّا قَدَّمَتْ وَأَخَّرَتْ
82:5 Her can, ne (yapıp) öne sürdüğünü ve ne (yapmayıp) geride bıraktığını bilir. - Suleyman Ates (Turkish)

82:6 يَـٰٓأَيُّهَا ٱلْإِنسَـٰنُ مَا غَرَّكَ بِرَبِّكَ ٱلْكَرِيمِ
82:6 Ey insan, seni engin kerem sahibi Rabbine karşı ne aldatıp isyana sürükledi? - Suleyman Ates (Turkish)

82:7 ٱلَّذِى خَلَقَكَ فَسَوَّىٰكَ فَعَدَلَكَ
82:7 O (Rab) ki seni yarattı, seni düzenledi, sana ölçülü bir biçim verdi. - Suleyman Ates (Turkish)

82:8 فِىٓ أَىِّ صُورَةٍ مَّا شَآءَ رَكَّبَكَ
82:8 Seni(n organlarını) dilediği şekilde birbirine ekledi. - Suleyman Ates (Turkish)

82:9 كَلَّا بَلْ تُكَذِّبُونَ بِٱلدِّينِ
82:9 Hayır, (bu gururunuzun sebebi şudur) siz ceza (görme)yi yalanlıyorsunuz. - Suleyman Ates (Turkish)

82:10 وَإِنَّ عَلَيْكُمْ لَحَـٰفِظِينَ
82:10 Oysa üzerinizde koruyucu(yaptıklarınızı zabtedici melek)ler vardır; - Suleyman Ates (Turkish)

82:11 كِرَامًا كَـٰتِبِينَ
82:11 Değerli yazıcılar, - Suleyman Ates (Turkish)

82:12 يَعْلَمُونَ مَا تَفْعَلُونَ
82:12 Yaptığınız herşeyi bilirler. - Suleyman Ates (Turkish)

82:13 إِنَّ ٱلْأَبْرَارَ لَفِى نَعِيمٍ
82:13 İyiler ni'met içindedirler. - Suleyman Ates (Turkish)

82:14 وَإِنَّ ٱلْفُجَّارَ لَفِى جَحِيمٍ
82:14 Kötüler de yakıcı ateş içindedirler. - Suleyman Ates (Turkish)

82:15 يَصْلَوْنَهَا يَوْمَ ٱلدِّينِ
82:15 Ceza günü oraya girerler. - Suleyman Ates (Turkish)

82:16 وَمَا هُمْ عَنْهَا بِغَآئِبِينَ
82:16 Onlar ondan (hiçbir yere kaçıp) kaybolacak değillerdir. - Suleyman Ates (Turkish)

82:17 وَمَآ أَدْرَىٰكَ مَا يَوْمُ ٱلدِّينِ
82:17 Ceza gününün ne olduğunu sen nereden bileceksin? - Suleyman Ates (Turkish)

82:18 ثُمَّ مَآ أَدْرَىٰكَ مَا يَوْمُ ٱلدِّينِ
82:18 Ve yine ceza gününün ne olduğunu sen nereden bileceksin? - Suleyman Ates (Turkish)

82:19 يَوْمَ لَا تَمْلِكُ نَفْسٌ لِّنَفْسٍ شَيْـًٔا ۖ وَٱلْأَمْرُ يَوْمَئِذٍ لِّلَّهِ
82:19 O, kimsenin kimseye yardım edemeyeceği bir gündür! O gün buyruk, yalnız Allah'ındır. - Suleyman Ates (Turkish)