Selected

Original Text
Suat Yildirim

Available Translations

96 Al-`Alaq ٱلْعَلَق

< Previous   19 Āyah   The Clot      Next >  

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

96:1 ٱقْرَأْ بِٱسْمِ رَبِّكَ ٱلَّذِى خَلَقَ
96:1 Yaratan Rabbinin adıyla oku, - Suat Yildirim (Turkish)

96:2 خَلَقَ ٱلْإِنسَـٰنَ مِنْ عَلَقٍ
96:2 İnsanı (rahim cidarına) yapışan bir hücreden yaratan. - Suat Yildirim (Turkish)

96:3 ٱقْرَأْ وَرَبُّكَ ٱلْأَكْرَمُ
96:3 Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir. - Suat Yildirim (Turkish)

96:4 ٱلَّذِى عَلَّمَ بِٱلْقَلَمِ
96:4 Kalemle yazmayı öğretendir. - Suat Yildirim (Turkish)

96:5 عَلَّمَ ٱلْإِنسَـٰنَ مَا لَمْ يَعْلَمْ
96:5 İnsana bilmediklerini öğretendir. - Suat Yildirim (Turkish)

96:6 كَلَّآ إِنَّ ٱلْإِنسَـٰنَ لَيَطْغَىٰٓ
96:6 Hayır! Rabbinin bunca nimetlerine rağmen kâfir insan kendisini ihtiyaçsız zannetti diye azar. - Suat Yildirim (Turkish)

96:7 أَن رَّءَاهُ ٱسْتَغْنَىٰٓ
96:7 Hayır! Rabbinin bunca nimetlerine rağmen kâfir insan kendisini ihtiyaçsız zannetti diye azar. - Suat Yildirim (Turkish)

96:8 إِنَّ إِلَىٰ رَبِّكَ ٱلرُّجْعَىٰٓ
96:8 Ama dönüş elbette Rabbinedir! - Suat Yildirim (Turkish)

96:9 أَرَءَيْتَ ٱلَّذِى يَنْهَىٰ
96:9 Baksana şu namaz kılan, o mükemmel kulu engelleyen kimseye, - Suat Yildirim (Turkish)

96:10 عَبْدًا إِذَا صَلَّىٰٓ
96:10 Baksana şu namaz kılan, o mükemmel kulu engelleyen kimseye, - Suat Yildirim (Turkish)

96:11 أَرَءَيْتَ إِن كَانَ عَلَى ٱلْهُدَىٰٓ
96:11 Ne dersin, o hidâyette olsa ve Allah'ı sayıp O’na karşı gelmemeyi tavsiye etse, ne iyi olurdu! - Suat Yildirim (Turkish)

96:12 أَوْ أَمَرَ بِٱلتَّقْوَىٰٓ
96:12 Ne dersin, o hidâyette olsa ve Allah'ı sayıp O’na karşı gelmemeyi tavsiye etse, ne iyi olurdu! - Suat Yildirim (Turkish)

96:13 أَرَءَيْتَ إِن كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰٓ
96:13 Ne dersin, o kul, dini yalan saysa ve haktan yüz çevirse iyi mi olurdu? - Suat Yildirim (Turkish)

96:14 أَلَمْ يَعْلَم بِأَنَّ ٱللَّهَ يَرَىٰ
96:14 O bilmiyor mu ki Allah, olan biten her şeyi görür? - Suat Yildirim (Turkish)

96:15 كَلَّا لَئِن لَّمْ يَنتَهِ لَنَسْفَعًۢا بِٱلنَّاصِيَةِ
96:15 Hayır! Hayır! Olmaz böyle şey! Eğer bu tutumundan vazgeçmezse, onu perçeminden tutup cehenneme sürükleriz. Evet, o yalancı ve suçlu perçeminden tutup sürükleriz. - Suat Yildirim (Turkish)

96:16 نَاصِيَةٍ كَـٰذِبَةٍ خَاطِئَةٍ
96:16 Hayır! Hayır! Olmaz böyle şey! Eğer bu tutumundan vazgeçmezse, onu perçeminden tutup cehenneme sürükleriz. Evet, o yalancı ve suçlu perçeminden tutup sürükleriz. - Suat Yildirim (Turkish)

96:17 فَلْيَدْعُ نَادِيَهُۥ
96:17 İstediği kadar grubunu yardıma çağırsın! - Suat Yildirim (Turkish)

96:18 سَنَدْعُ ٱلزَّبَانِيَةَ
96:18 Biz de Zebanîleri çağırırız! - Suat Yildirim (Turkish)

96:19 كَلَّا لَا تُطِعْهُ وَٱسْجُدْ وَٱقْتَرِب ۩
96:19 Hayır! Ona boyun eğme! Rabbine secde et, O'na yaklaş! - Suat Yildirim (Turkish)