Selected

Original Text
Elmalili Hamdi Yazir

Available Translations

80 `Abasa عَبَسَ

< Previous   42 Āyah   He Frowned      Next >  

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

80:1 عَبَسَ وَتَوَلَّىٰٓ
80:1 (Peygamber) Yüzünü ekşitti ve döndü. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:2 أَن جَآءَهُ ٱلْأَعْمَىٰ
80:2 Kendisine âmâ geldi, diye. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:3 وَمَا يُدْرِيكَ لَعَلَّهُۥ يَزَّكَّىٰٓ
80:3 Ne bilirsin, belki o temizlenecek? - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:4 أَوْ يَذَّكَّرُ فَتَنفَعَهُ ٱلذِّكْرَىٰٓ
80:4 Veya öğüt belleyecek de öğüt ona fayda verecek. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:5 أَمَّا مَنِ ٱسْتَغْنَىٰ
80:5 Ama buna ihtiyaç hissetmeyene gelince, - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:6 فَأَنتَ لَهُۥ تَصَدَّىٰ
80:6 Sen ona yöneliyorsun. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:7 وَمَا عَلَيْكَ أَلَّا يَزَّكَّىٰ
80:7 Onun temizlenmemesinden sana ne? - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:8 وَأَمَّا مَن جَآءَكَ يَسْعَىٰ
80:8 Ama sana can atarak gelen, - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:9 وَهُوَ يَخْشَىٰ
80:9 Allah'tan korkarak gelmişken, - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:10 فَأَنتَ عَنْهُ تَلَهَّىٰ
80:10 Sen onunla ilgilenmiyorsun. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:11 كَلَّآ إِنَّهَا تَذْكِرَةٌ
80:11 Hayır hayır, sakın. Çünkü o Kur'ân bir öğüttür. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:12 فَمَن شَآءَ ذَكَرَهُۥ
80:12 Artık dileyen onu düşünür. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:13 فِى صُحُفٍ مُّكَرَّمَةٍ
80:13 O, değerli sahifelerdedir. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:14 مَّرْفُوعَةٍ مُّطَهَّرَةٍۭ
80:14 Yüksek tutulan tertemiz sahifelerde. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:15 بِأَيْدِى سَفَرَةٍ
80:15 Yazıcıların ellerindedir, - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:16 كِرَامٍۭ بَرَرَةٍ
80:16 Değerli, iyi yazıcıların. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:17 قُتِلَ ٱلْإِنسَـٰنُ مَآ أَكْفَرَهُۥ
80:17 O kahrolası insan, ne nankör şey. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:18 مِنْ أَىِّ شَىْءٍ خَلَقَهُۥ
80:18 O yaratan onu hangi şeyden yarattı? - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:19 مِن نُّطْفَةٍ خَلَقَهُۥ فَقَدَّرَهُۥ
80:19 Bir damla sudan, onu yarattı da biçime koydu. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:20 ثُمَّ ٱلسَّبِيلَ يَسَّرَهُۥ
80:20 Sonra ona yolunu kolaylaştırdı. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:21 ثُمَّ أَمَاتَهُۥ فَأَقْبَرَهُۥ
80:21 Sonra onu öldürdü de kabre koydurdu. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:22 ثُمَّ إِذَا شَآءَ أَنشَرَهُۥ
80:22 Sonra dilediği vakit onu tekrar diriltir. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:23 كَلَّا لَمَّا يَقْضِ مَآ أَمَرَهُۥ
80:23 Hayır hayır, doğrusu o, hiç Allah'ın emrini tam yerine getirmedi, - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:24 فَلْيَنظُرِ ٱلْإِنسَـٰنُ إِلَىٰ طَعَامِهِۦٓ
80:24 Bir de o insan yiyeceğine baksın. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:25 أَنَّا صَبَبْنَا ٱلْمَآءَ صَبًّا
80:25 Biz o suyu bol bol döktük. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:26 ثُمَّ شَقَقْنَا ٱلْأَرْضَ شَقًّا
80:26 Sonra toprağı nasıl da yardık. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:27 فَأَنۢبَتْنَا فِيهَا حَبًّا
80:27 Bu suretle orada ekinler bitirdik. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:28 وَعِنَبًا وَقَضْبًا
80:28 Üzümler, yoncalar, - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:29 وَزَيْتُونًا وَنَخْلًا
80:29 Zeytinlikler, hurmalıklar, - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:30 وَحَدَآئِقَ غُلْبًا
80:30 İri ve sık ağaçlı bahçeler, - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:31 وَفَـٰكِهَةً وَأَبًّا
80:31 Meyveler, çayırlar bitirdik. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:32 مَّتَـٰعًا لَّكُمْ وَلِأَنْعَـٰمِكُمْ
80:32 Siz ve hayvanlarınız faydalansın diye. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:33 فَإِذَا جَآءَتِ ٱلصَّآخَّةُ
80:33 Kulakları sağır eden o gürültü geldiğinde, - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:34 يَوْمَ يَفِرُّ ٱلْمَرْءُ مِنْ أَخِيهِ
80:34 O gün kişi kaçar, kardeşinden... - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:35 وَأُمِّهِۦ وَأَبِيهِ
80:35 Anasından, babasından.. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:36 وَصَـٰحِبَتِهِۦ وَبَنِيهِ
80:36 Eşinden ve oğullarından. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:37 لِكُلِّ ٱمْرِئٍ مِّنْهُمْ يَوْمَئِذٍ شَأْنٌ يُغْنِيهِ
80:37 Onlardan her birinin o gün başından aşan işi vardır. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:38 وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ مُّسْفِرَةٌ
80:38 Yüzler var ki, o gün parıl parıl, - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:39 ضَاحِكَةٌ مُّسْتَبْشِرَةٌ
80:39 Güler, sevinir. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:40 وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ عَلَيْهَا غَبَرَةٌ
80:40 Yüzler de var ki, o gün tozlanmış, - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:41 تَرْهَقُهَا قَتَرَةٌ
80:41 Onları karanlık bürümüş, - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

80:42 أُو۟لَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلْكَفَرَةُ ٱلْفَجَرَةُ
80:42 İşte onlardır kâfirler, haktan sapanlar. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)